Şirketlerde çalışanların aidiyet duygusunu yaratma ve muhafaza etmesi ile ilgili pek çok araştırma var. Açıkçası kurumsal pek çok firma bu aidiyeti daha en başından elemanlarının oryantasyonları ve eğitimleri sırasında veriyor. Uzun süren ve adeta bir kamp disiplini ile verilen eğitimlerde öncelikle birey olma, farkındalık yaratma, ekip çalışmasının önemi ve Firma kültürü neredeyse beyinlere enjekte ediliyor. Bu eğitimlerden çıkan her bir çalışan kendine güvenli ve firmasının rozetini gururla taşır bir aidiyetle işine 1-0 önde başlıyor. Bu konuda Japon ve Avrupa Firmaları ziyadesi ile yol almış durumdalar. Çalışan işin tanımından önce Firmasını doğru temsil etmenin önemini kavrıyor.
Orta ölçekli ve kurumsallaşmamış firmalarda aidiyet neden yaratılamıyor ? Açıkçası bunun pek çok bileşeni var.
Çalışanların kendilerini güvende hissetmesi sağlanamamışsa, çalışan ihtiyaç duyduğu özlük haklarına sahip değilse, para/parasız kalma fikri düşünselinde çok yer kaplıyorsa performans ve aidiyetten bahsedemeyiz.
Diğer yandan şirketlerde performansın %80’ini şirket çalışanlarının %20’si yapıyor gerçeğinden hareketle geriye kalan %80 de işe alımların doğruluğunu tekrar gözden geçirmek gerekiyor.
Çalışanlarınız alternatifleri olmadığından, ya da firmanızın sağladığı konfordan vazgeçemedikleri için mi sizle çalışmaya devam ediyor?
Ya da şirketlerini kendi şirketleri gibi mi görüyorlar ? En iyi performansı duygusal bağlılığı olan çalışanlar veriyor.
Şirkette çalışanların önerileri ya da yorumları dikkate alınmıyorsa, korku kültürü ile itaat söz konusu ise yeni fikirlerin hayata geçirilmesi olanaklı olmayacaktır. Bu da çalışanları uzun vadede daha sessiz, daha umursamaz yapacaktır. Takdir görmeyen, aşırı çalışan, değer görmediğini fark eden bir çalışanda başarısızlık ve ardından Firmadan kopma gelecektir.
Kurumsal aidiyeti yaratmak uzun ve yorucu bir yolculuk… Ancak performansınızı, karlılığınızı, firma kültürünüzün hak ettiği yere gelmesini öngörüyorsanız bu öngörüyü çalışanlarınızla paylaşmanız ve bütünün parçaları olarak değerli olduklarını ve tam da işin orta yerinde olduklarını göstermekle başlayabilirsiniz. Üşenmeyin ve asla ertelemeyin…..
Demet GÜZEL
Ekim 2014
